deugro Japan büyük bir petrokimya projesi için, deugro USA’nın yerel ekipleriyle işbirliği yaparak çok çeşitli büyük ve ağır kaldırma (OSHL) bileşenlerinin teslimini gerçekleştirdi. Yaklaşık 530 TEU ve 50 metrik tondan fazla yük içeren kargo, 20’den fazla küresel liman ve havaalanından ABD, Teksas’taki proje sahasına taşındı.
Devasa OSHL üniteleri dünya çapında 14 farklı ülkeden alındı ve mavna ve kamyonla proje sahasına son taşıma için ABD, Teksas’taki Port Arthur’a gönderildi. Kargo alımı, gemi yükleme, istifleme ve çeşitli yükleme limanlarındaki yük sabitleme operasyonları, proje kontrol kulesi olarak görev yapan deugro Japan tarafından koordine edildi. Toplamda, 10 ağır kaldırma gemisi, deugro’nun kendi kiralama departmanıyla işbirliği içinde okyanus seferleri için tamamen veya kısmen kiralandı.
deugro Japan Genel Müdürü Haruka Somura “Kore’den sevkiyat için yaklaşık bir yıl önce rezerve edilen tam charter gemilerden biri, Kızıldeniz krizinin etkileri nedeniyle kararlaştırılan laycan’ı kaçırdı. Ancak, taşıyıcılarla olan stratejik ortaklıklarımız sayesinde, laycan’dan bir ay önce gerekli kapasiteye sahip başka bir ağır kaldırma gemisi bulup kiralayabildik. Bu, önemli proje gecikmelerini ve müşteri ve proje sahibi için ekstra maliyetleri önlememizi sağladı” dedi.
Yükler için özel mavnalar ayarlandı
Port Arthur’a vardıktan sonra, bileşenlerin çoğu doğrudan gemilerden çeşitli güverte mavnalarına aktarıldı. Taşınan en zorlu kargo birimleri, 68,60 x 9,76 x 9,97 metre hacme sahip 540 metrik tondan fazla bir C2 ayırıcı ve 54 metreden uzun 375 metrik tonluk bir kostik kuleydi. Bileşenlerin ilgili boyutlarını, ağırlıklarını ve bireysel özelliklerini güvenli ve verimli bir şekilde barındırmak için, deugro Houston tarafından çeşitli boyutlarda mavnalar ayarlandı.
deugro USA’da Operasyonlardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Gert Jensen “Pazardaki aşırı mavna kıtlığı ve tahliye limanına aynı anda gelen birkaç gemi nedeniyle deugro, kiralanan mavna varlıklarının bir kısmını yeniden kullanmak ve verimli bir şekilde elden çıkarmak için bir plan geliştirdi. Bu özellikle zordu ve örneğin hava koşulları veya sıkışıklık nedeniyle meydana gelen herhangi bir gecikme, gemi operasyonlarını önemli ek maliyetlerle geciktirebileceğinden titizlikle tasarlanması gerekiyordu” dedi.
Ayrıntılı planlama
İnşaat sahasının yakınındaki Deniz Boşaltma Tesisi’ne (MOF) 17,5 deniz mili iç kesim yolculuğu için devasa kargo ünitelerinin güvenli ve verimli bir şekilde yüklenmesi, istiflenmesi ve sabitlenmesi, karmaşık ulaşım mühendisliği önlemleri gerektiriyordu. deugro adına, bunlar dteq Transport Engineering Solutions’ın (dteq) deniz mühendisliği uzmanları tarafından tasarlandı. Dteq Ulaştırma Mühendisliği Amerika Bölge Müdürü Franklin Alvarez, “Çeşitli kargo öğelerinin tasarımının doğası göz önüne alındığında, mavnanın yapısal bütünlüğünü analiz etmek ve tüm yük dağılımını buna göre belirlemek zorundaydık. Daha sonra bu tasarımı sahada uyguladık ve mavnaları ağır kaldırma gemisinden gelen tüm kargoyu almaya hazır hale getirmek için hazırladık” şeklinde konuştu.
Alvarez ayrıca şunları ekledi: “Elimizde ekipmanla mümkün olduğunca verimli bir şekilde çalışırken aynı anda birden fazla geminin çalışması bir zorluk oluşturuyordu. Ana ağır kaldırma öğelerinin sıralanması için ayrıntılı planlama çok önemliydi çünkü elimizde sınırlı sayıda mavna vardı ve bunları verimli bir şekilde yeniden kullanmamız gerekiyordu. Her bir öğenin kaldırma işlemlerini, rulo çıkarma işlemlerinin tamamlanmasıyla zamanlamamız ve ek öğeleri yüklemek için belirli mavnayı zamanında geri getirmemiz gerekiyordu.”
MOF’a vardıklarında, ayrı kargo birimleri çeşitli kendinden tahrikli modüler taşıyıcı (SPMT) konfigürasyonları tarafından alındı ve yeni inşa edilen bir rıhtımdan mavnalardan indirildi. Toplamda 17 mavna seferinin ardından, tüm uluslararası ve yurtiçi kargo başarıyla teslim edildi. deugro USA Operasyonlardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Gert Jensen şunları söyledi: “Projenin genel kapsamı, önemli sayıda zorlu OSHL kargo bileşeni, arayüzleri, gemi ve mavna seferleri, kara yolculukları ve aktarma operasyonları ile birlikte inşaat sahasının sıkı teslimat dizileri, titiz bir hazırlık, proaktif koordinasyon ve dahil olan tüm taraflar arasında en yakın iletişimi gerektiriyordu. Tüm bunlar ve müşterinin, proje sahibinin ve tüm alt yüklenicilerin tam desteği, başarılı proje teslimatının anahtarlarıydı” dedi.
