İçindekiler
Tarihi projede hassas mühendislik çözümleri
Türkiye için birçok ilki barındıran antenlerin ve TRT Kulesi’nin yıkımında başrolde mobil vinçler vardı. Bunların yanı sıra ekskavatörlerin de kullanıldığı projeyi özel kılan nokta ise sahada Asya Grup ekibi tarafından üretilen yaratıcı çözümlerdi. Yapılan tüm işleri ve kullanılan makina-ekipmanları Asya Grup Yöneticisi Yahya Öztürk, Vinç&Platform dergisine anlattı. Öncelikle antenlerin yıkım sürecini anlatan Öztürk, “Çamlıca’da yeni TV kulesinin yapılması ile atıl duruma düşen ve karasal yayın yapan antenlerin kaldırılması işini üstlendik. Burada çeşitli yayın kuruluşlarına ve bazı kamu kurumlarına ait toplam 27 kule bulunuyordu. Bunlardan üçünü sahip olan kuruşlar söktü. Geri kalan 24 kulenin sökümünü biz üstlendik” diyor. Türkiye’de daha önce benzeri yapılmamış özel ve tarihi bir işi üstlenmenin heyacanını yaşadıklarını aktaran Öztürk, kendilerinden 10 gün gibi kısa bir sürede işi tamamlamalarının istendiğini ve bunu kabul ederek çalışmalara başladıklarını bildiriyor. Öztürk, yıkım ve söküm işlerinin başarı ile tamamlanmasında Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Ayaz, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Aksakal’ın önemli katkılar sunduğunu belirterek “Ayrıca Üsküdar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri çevre güvenliğinin alınması başta olmak üzere birçok noktada önemli işleri üstlenerek hayata geçirdiler” dedi.
Dev organizasyon
Söküm işleri için Asya Grup kapsamlı bir hazırlık çalışması yaptı. Çok başarılı bir organizasyon ve zamanlama ile Türkiye’nin dört bir yanından bu iş için gerekli yeterliliğe sahip ekipmanları ve ekipleri belli bir zaman dilimin içinde Çamlıca Tepesi’nde bir araya getirdi. Yine son derece başarılı bir koordinason ile çalışmalar kazasız ve zamanında tamamlandı. Antenlerin sökümünde çalışan mobil vinçler Ankara, İzmir, İzmit ve İstanbul’dan tedarik edildi. Projede 60 kişilik uzman ekip görev yaptı. Sökümü yapılan antenler, vida ile sıfır noktasından en üst noktaya doğru montajlanarak inşa edilmişti. Öztürk, sökümün de yapım sürecinin geriye işletilerek aynı mantık ile gerçekleştirildiğini belirtiyor ve şunları söylüyor: “Türkiye’nin farklı bölgelerinde yüksek gerilim hatlarında çalışan tecrübeli personellerle çalıştık. Ekibin yanı sıra, makinaları ve ekipmanları tamamladık. Kullandığımız ekipmanlar arasında havalı tabancalar, oksijen tüpleri bulunuyordu. Ayrıca kıvılcımlar nedeni ile çıkabilecek bir yangına karşı da tüm tedbirler alındı.”
Başrolde mobil vinçler vardı
Projede ana rolü üstlenen makinalar mobil vinçler oldu. Mobil vinçler doğru kullanılmadığı zamanlarda büyük riskler oluşturabiliyor. Özellikle Çamlıca gibi eğimli ve bol rüzgarlı bir bölgede bu vinçlerin kullanılması büyük riskler içeriyor. Öztürk projede tüm etmenleri göz önünde tutarak ve riski en alt seviyeye indirerek çalıştıklarını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Vinçlerin hangi yükseklikte ne kadar ağırlık kaldırabilecekleri biliniyor. Örneğin vincin teknik verileri bize 145 metre yükseklikte 4 tonluk ağırlık kaldırılabileceğini söylüyor. Biz bunun ardından dört ton metalin uzunluk olarak ne kadara denk geldiğini hesaplayıp yukarıdaki ekibe bildiriyoruz. Ekip ona göre metalin kesimini yaparak vince gereğinden fazla ağırlık yüklenmesini önlüyor. Hangi yükseklikte vince ne kadar ağırlık bağlanacağını iyi hesaplayamazsanız bom kırılabilir, vinç devrilebilir. Yükseklik azaldıkça vincin kaldırma kapasitesi arttığı için her aşamada yeniden hesaplamalar yapılarak vince uygun ağırlık verdik.” Tabi bu projede hava koşulları da oldukça belirleyici oldu. Antenlerin sökümünde kendilerini en çok zorlayan noktanın iklim koşulları olduğunu aktaran Öztürk “Örneğin personel yukarıda belirlenen parçayı askıya alıp vidaları söküyor. Tam o anda deli rüzgar denilen güçlü bir hava akımı çıkıyor. Bu durumda güvenlik açısından hemen beklemeye geçiliyor” diyor.
Doğru açı bulunmalı
Projedeki kritik noktalardan birisi de mobil vinçlerin sökümü yapılacak kuleye en doğru açı ile konumlandırılması idi. Bunun için gerekli durumlarda ekskavatör marifeti ile yollar açıldı. Öztürk, Çamlıca Tepesi’nin yaşayan bir yer olduğunu, aynı zamanda turistik bölge olduğunu hatırlatarak, aldıkları özel izinlerle bölgeye iş makinaları soktuklarını ve bölgedeki ağaçlara zarar vermeden vinçler için fiziki hazırlıklar yaptığını söylüyor. Öztürk’ün verdiği bilgilere göre sökülen her bir anten farklı amaçlar için kullanıldığı için kendine has özelliklere, donanıma ve yüksekliğe sahipti. Bu da her anteni bir diğerinden ayrı özel bir proje haline getiriyordu. Proje sırasında vinçlerin kurulduğu alanlarda güvenlik için polis ve zabıta desteği alındı. Makinaların etrafı tamamen kapatılarak çevre güvenliği sağlandı. Tüm bunlara rağmen bölgede hayat devam ediyor, yaya ve araç trafiği akıyordu. 145 metre yükseklikten beş tonluk bir parça indirilirken aşağıda hayatın normal akışında devam etmesi projeyi zorlu kılan noktalardan birisi oldu. Tüm bunlara rağmen aldıkları işi başarı ile bitirdiklerini söyleyen Öztürk “Bu projde yer almak bizim için çok önemliydi. Sonuçta benzeri olmayan bir işi, kazasız ve güvenli bir şekilde tamamladık. Bizim bu işi dokuz günde yapmamızdan ötürü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen başta olmak üzere birçok yetkili sahayı ziyaret ederek bize teşekkürlerini ilettiler”diyor.
TRT Kulesi Yıkımı
Asya Grup antenlerin yanı sıra TRT Çamlıca Kulesi’nin yıkımını da üstlendi. Yaklaşık elli yıldır hizmet veren bu tarihi yapının yüksekliği 165 metreydi. Asya Grup antenlerin kaldırılmasına gösterdiği başarı nedeni ile bu işte TRT tarafından tercih edildi. Kulenin altından Çamlıca Camii’ne ulaşımı sağlayan tünel geçiyor, ayrıca bölgede bir de şehir parkı bulunuyor. Bunlar yıkımı zorlaştıran yan etkenler. Hem yapının yüksekliği hem de bulunduğu alan itibari ile çok iyi hesaplamaların yapılmasını, hassas mühendisliği gerektiren bir proje olduğunu belirten Öztürk “Yaya ve araç trafiği nedeniyle keserek yıkıma karar verdik. 30 metreye kadar bu şekilde ilerledik, 30 metrelik kısmı da devirdik” diyor. Bu projede 500 tonluk mobil vinç kullanıldı. Anten sökümünde çalışan dağcılık ekibi burada da çalıştı. Kule içinde ekibin çalışabilmesi için sahada çift katlı platform inşa edilerek yukarı kaldırılıp kule içine indirildi, kesme ve bağlama işleri bu platformdan yapıldı. Projeyi zorlaştıran etmenlerden biri de kuledeki dış bölümler oldu. Ana gövdenin dışındaki bu çıkıntı bölümler kesilerek halatla aşağıya indirildi. Öztürk yıktıkları kulenin 50 yıl hizmet verdiğini hatırlatarak şunları aktarıyor: “Birçok risk vardı. Bu nedenle özel yöntemler kullandık. Kesilen bölümü en güvenli şekilde aşağıya indirmenin yolları üzerinde çalıştık. Beton kalitesine ilişkin elde ettiğimiz verilerin daha alt noktalarını baz aldık. Beton kalitesi otuz tona kadar vince alınabilir diyorsa biz 20 ton aldık. Aynı şekilde vinç verileri şu yükseklikte 40 ton alınabilir diyorsa biz o yükseklikte 20 ton aldık. Bu şekilde sıfıra indik. Sonrasında temel kırımı ve hafriyat işlerinin tamamlayıp projeyi sonlandırdık” şeklinde konuşuyor. Proje kapsamında kulenin yanı sıra alanda bulunan idari binaların ve teknik ofislerin yıkımı da yine Asya Grup tarafından yapıldı. Bu proje 40 kişilik ekip ile 75 iş gününde tamamlandı.
Kullanılan vinçler
Sahada bulunan en ağır tonajlı vinç Ankara’dan Torsan Vinç’ten tedarik edildi. 500 tonluk bu Terex marka mobil vinç, 146 metre bom açıklığına sahipti ve 146 metrede 10.500 kg kaldırıyordu. Öztürk buna rağmen kendilerinin 146 metrede 5 ton ile çalıştıklarını da sözlerine ekliyor. Bunun yanı sıra Önder Vinç’ten Grove marka 300 tonluk mobil vinç, Kalafatoğlu Vinç’ten 220 tonluk vinç, Kardeşler Vinç’ten Liebherr marka 300 tonluk vinç, Gençler Vinç’ten 100 tonluk Liebherr marka ve 300 tonluk Terex marka vinçler çalıştı.