Akkoç Lojistik’in 2004 yılında üç araçla başlayan yolculuğu günümüzde 200’ü aşan araç filosu ile devam ediyor. Yakın zamanda lowbed yatırımlarını artıran ve proje taşımacılığı alanında ilerlemeye başlayan firma iş makinası taşıma konusunda da uzmanlığı ile kendinden söz ettiriyor.
Güçlü lojistik filosuyla Türkiye genelinde hizmet veren Akkoç Lojistik’in faaliyetlerini ve hedeflerini Genel Müdür Doğan Akkoç ile konuştuk. Firmanın kurulmasının ardından ilkin bir içecek firmasının nakliye işlerini üstlendiğini aktaran Akkoç, sonrasında işlerinin büyüyerek sürdüğünü ve 3 araçla başladıkları yolculuğun şu an 200’den fazla araçla devam ettiğini söyledi. Akkoç Lojistik’in büyümesinin nedenlerden birinin de işlerini sorunsuz ve hızlı şekilde tamamlamaları olduğunu aktaran Akkoç, “Hızlı karar alan ve aksiyona geçen bir yapımız var. Sorunlara hızlı müdahale etme ve çözmekteki yeteneklerimiz nedeniyle tercih edilen bir firmayız” şeklinde konuştu.
Sürekli yenilenen filo
Akkoç Lojistik’in filosunu sürekli yenilediğinin de altını çizen Akkoç, şu an filodaki en eski aracın 2017 model olduğunu, araçların %90’ının 2022 ve üstü olduğunu da söyledi. Akkoç, filoyu sürekli yenileyerek hem hizmet kalitelerini artırdıklarını hem de çevreye olumsuz etkileri azalttıklarını da sözlerine ekledi. Lojistik sektörünün pandemi sürecinde yaşadıklarına da değinen Akkoç, “Kapanmalar nedeniyle işlerimizde % 60 altmış düşüş yaşadık. Ama o dönem alternatif çalışma yollarına yöneldik. Pandemi nedeniyle internet üzerinden satış yapan firmaların kapasiteleri büyüdü. Bu da sektörün sorunlarına bir nebze çözüm oldu ve bizi rahatlattı. Ayrıca pandemi sonrası birikmiş talep nedeni ile işlerimizde büyük artış yaşandı” şeklinde konuştu. Şu an sektörde talebin yüksek olduğunu ama araç sıkıntısı yaşandığını da dile getiren Akkoç, “Geçen yıl 200 araç almak istedik ancak 100 adet alabildik” dedi.
Türkiye lojistik üssü olmalı
Türkiye’nin konumu itibari ile küresel lojistik üssü olma potansiyeli olduğunu ama bu konuda çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Akkoç, “Üç tarafı denizle çevrili, önemli pazarlara yakın bir konumdayız” dedi. Şu an Türkiye’de taşımacılığın ağırlıklı karayolu üzerinden gerçekleştiğini de belirten Akkoç, bunun önümüzdeki dönemde demiryollarına evrilmesinin mümkün olduğunu söyleyerek şunları ekledi: “Çevre bilinci arttı. Buna yönelik yasa ve yönetmelikler çıkarılıyor. Tüm bunlar lojistik sektörünü de etkiliyor. Sektörde karbon salınımının azaltılması yönünde çalışmalar artıyor. Demiryollarının da bu kapsamda önümüzdeki dönemde daha aktif olacağını söyleyebiliriz.”
Araç seçme kriterleri
Filoyu kurarken araç seçiminde vazgeçilmez kriterleri olduğunu da sözlerine ekleyen Akkoç, “Yedek parçanın bulunabilir olması, aracın ikinci el değerini koruması, ayrıca arıza yaptığı zaman hızlı servis imkanını olması bizim için öncelikli. Filomuz şu an Mercedes ağırlıklı. Ayrıca zaman zaman Ford markasını da tercih ediyoruz” dedi. Filolarının tenteli kısmını her sene yenileme yaparak genç tutmayı planladıklarını da dile getiren Akkoç, “Hedefimiz kademe tarafını aradan çıkarmak. Araçların yeni olması tamir bakım giderini azaltıyor, arıza vs gibi nedenlerle iş yavaşlaması önleniyor” şeklinde konuştu.
Lowbed yatırımları artıyor
Akkoç Lojistik son zamanlarda proje taşımacılığı alanında da kendini göstermeye başladı. Bu kapsamda Kolin İnşaat’ın şantiye taşımalarını üstelenen ve tamamlayan Akkoç Lojistik, küçük çaplı bu tarz işlerin ardından proje taşımacılığında daha büyük işler almak için gerekli çalışmaları ve yatırımları da planlıyor. Ağır taşımacılığın büyük bir pazar olduğunu söyleyen Akkoç, “O alandaki yatırımlarımızı ve işlerimizi büyüteceğiz Şu an parkımızda 20’ye yakın low bed var. Bu sayıyı ilerleyen zamanda daha da artıracağız” ifadelerini kullandı.
İş makinası taşıması
Şu an ağırlıklı olarak yurt içi çalıştıklarını ama Azerbaycan gibi çevre ülkelere taşımalar yapmaya başladıklarını da aktaran Akkoç ayrıca yakın zamanda iş makinası taşıma alanında ilerlediklerini de belirti. Bugüne dek çok sayıda makinanın Türkiye’nin farklı bölgelerine taşımasını yaptıklarını belirten Akkoç, şu an HİDROMEK firması ile çalıştıklarını söyledi.
Eğitimli insan eksikliği
Lojistik sektöründe eğitim ile ilgili sorunlar bulunduğunu ve yaptıkları işin meslek haline gelmesi gerektiğini belirten Akkoç sözlerini şu şekilde tamamladı: “Lojistik meslek yüksekokulları, dört yıllık programlar var idari tarafta. Ama şoför kısmında sıkıntı bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu alana da eğilmesi lazım. Büyük markalar kendi akademileri ile bunu çözmeye çalışıyorlar ama bunlar yetersiz. Kısacası sektörün en büyük sorunu eğitimli insan kaynağı demek yanlış olmaz.”